“Sağlam bir bağışıklık sistemi her yaşta, herkese lazım”

Fadime DERİN

Detox ve Sağlıklı Yaşam Danışmanı

Hepimizin bildiği gibi, günümüzde sağlıklı yaşamı seçmek bir lüks değil, ihtiyaçtır. Ben de bu konulardaki yazımın başlangıcı olarak sizlere kısaca  enfeksiyon ve bağışıklık sistemi hakkında bilgi vermek istiyorum.

Enfeksiyon ve bağışıklık nedir?

Enfeksiyon, bakteri, virüs, mantar veya diğer organizmaların vücuda girip çoğalmasına verilen isimdir.

Bağışıklık ise vücuttaki hastalıklara karşı koruma yapan kanser, patojenleri ve tümür hücrelerini bulup tanıyıp onları yok eden,  yok  etmeye çalışan işleyişin bütünüdür. Bağışıklık sistemimiz  sadece biz yatakta ateşler içinde yatarken aktif değildir. Etrafımızı saran ve içimizde yaşayan hastalık mikroplarından, hayatımızı kurtarmak için her gün ölüm kalım mücadelesi veriyor.

Aldığımız her nefeste binlerce bakteriyi içimize çekiyoruz. Yediğimiz her lokmada (ısırıkta) daha fazlasını midemize gönderiyoruz. Bu minik mikropların büyük çoğunluğu zararsızdır ama bazıları ciddi enfeksiyon hastalıklarına neden olmaktadır.

Hasta olmak için illa ki hasta bir  kişiyle  temas kurmanıza gerek yoktur, içeriden bağışıklık sistemi zayıfladığı anda darbe vurmayı bekleyen enfeksiyonlar vardır. Tam da bu yüzden sadece ellerimizi yıkamak yeterli olmaz, bağışıklık sistemimizi sağlıklı tutmamız gerekir.  Bunun için de vücudu  gereksiz asit yüküne sokmadan dengeli ve düzgün beslenmek gerekmektedir.

Sebzeler bağışıklık sistemimizi onarmak için büyük çaba harcıyorlar. Bu demek ki her o günde bitki yemiyorsak, vücudumuzun bizi korumasına engel oluyoruz.  Daha fazla meyve ve sebze yiyip biraz  hareket (egzersiz) ederek bağışıklık sistemimizi hızlandırmak, soğuk algınlığı gibi solunum enfeksiyonları ile savaşmamıza yardımcı olabilir.

Bağışıklık sistemimizi sağlıklı tutmak güçlendirmek için bir kaç önemli sebze ve meyveyi sizler ile paylaşmak istiyorum.

Kale (kıvırcıklahana: koyu yeşil yapraklı olan kale enfeksiyonla savaşmaya yardımcı olur), brokoli, karnibahar, beyaz lahana, brüksel lahanası, mantar, sarımsak, turpgiller gibi sebzelerin vücudun bağırsağı koruması için şart olan bileşenler içerdiklerini artık hemen hemen hepimiz biliyoruz.

Pancar, kaküle, yaban mersini ve üzümsü (orman) meyveler de bu serinin içerisinde yer almakta.

Brocoli bağışıklık sistemimizin neferlerini (askerlerini) topluyor. Orman meyveleri hastalıklardan korunmada açık ara  sampiyon  oldu. Bu meyve bileşenlerinin kanser, oksidatif stress ve enfeksiyonun yarattığı, hasarı etkisiz hale getirmek, azatmak ve onarmak konusunda da bilimsel incelemeler sonucunda kabul edildi. Bunlara doğal öldürücü hücreler denildi.

Doğal öldürücü hücreler bağışıklık sisteminin virüsle enfekte olmuş ve kanserli hücrelere acil müdahale eden ekibin hayatı bir üyesidir. Bu hücrelerin çalışmaya başlamak için bir hastalık ile karşılaşması gerekmez. Bizler de bağışıklık sistemimizin savaşmaya başlaması için ciddi bir hastalığın ortaya çıkmasını istemeyiz.

Egzersizin bağışıklık sistemindeki önemini göz ardı etmemek lazım. Çalışmalar araştırmalar sonucu çocuklarımızın sadece 6 dakika boyunca ortalıkta (temiz havada) koşturmasına izin verirseniz kanlarında dolaşan bağışıklık hücrelerinin yaklaşık %50 oranında arttığı tesbit edildi. Günde yarım saat yürüyen birinin üst solunum enfeksiyonuna yakalanma riski %20 iken hareketsiz bir insanın yakalanma riski %50`dir.

Hareketsizlikten hareketliliğe geçtikçe enfeksiyon riski azalıyor ancak herşeyin aşırısının zararlı olduğu gibi aşırı (saatler süren) sporun ve zorlamanın bağışıklık sistemini harap ederek enfeksiyon riskini arttırdığını da belirtmemizde fayda var.

Bağışıklık sistemimiz mükemmel bir organizasyon. Biz ciddi yanlışlar yapmaz, onu hırpalamaz, işini aksatmazsak tıkır tıkır çalışır.

Sağlam bir bağışıklık sistemi kendinizi daha iyi hissetmenizi, daha enerjik ve fit olmanızı, daha iyi görünmenizi garanti altına alır ama o müthiş organizasyonun işleri sadece bunlarla da sınırlı değildir.

Bizi enfeksiyonlar ve kanserlerden, yani iç ve dış düşmanlardan da koruyan bagısıklık sistemimizdir.

Dışarıdan gelecek terörist saldırılara da (enfeksiyonlar), içinizde gelişecek kötü niyetli hastalıklara da (kanserler) o engel olur.

Bedeni çevresel zararlardan koruyan, toksinlerden, kirlerden arındırıp içinizi, dişinizi tertemiz  yapan da yine odur.

Kısacası “sağlam bir bağışıklık sistemi”  her yaşta, herkese, her zaman lazımdır. Peki bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için ne yapmamız lazım? Sizlere 10 adım da bağışıklık sistemimizi güçlendirecek küçük ama önemli notlar bırakıyorum;

1- Güne ağız temizliği ile başlamak, alkali su içmek.

2- Her öğüne sebze eklemek.

3- Probioticten zengin beslenmek.

4- Her gün en az 30 dk yürüyüş yapmak.

5- Hayvansal ürünleri elimizden geldiğince az tüketmek.

6- Paketlenmiş bütün ürünlerden uzak durmak.

7- Akşam 6`dan sonra hiçbir şey yememek.

8- içtiğimiz suyun alkali olmasına özen göstermek.

9- Kola, alkol, meyve suları ve bezeri şeyler tüketmemek.

10- Uykumuza özen göstermek.

Sağlıklı yaşamak bizi hastalıklara karşı korumaya yardımcı olur. Daha fazla meyve, sebze yiyip biraz haraket etmek bağışıklık sistemimizi güçlendirmeye yardımcı olur. Pozitif düşünün, mutlu olduğunuz ortamlarda daha fazla zaman harcamaya çalışın ve daha çok gülün.

Kendinizi çok sevin ve hep inanın.