Britanya’da faaliyet gösteren onaltı sivil toplum örgütü, geçen hafta sonu bir araya gelerek, Türkiye’de yapılacak anayasa değişikliği referandumu ile ilgili ‘Britanya Hayır Platformu’nu oluşturdu.
Britanya Hayır Platformu
Aralarındaki farklılıkları bir kenara bırakıp, “Vatan söz konusu ise gerisi teferruattır” inancıyla bir araya geldiklerini açıklayan öncüler, diğer sivil toplum örgütlerine, kişi ve kuruluşlara, “Gelin hep birlikte el ele vererek güçlerimizi birleştirelim. Hak, hukuk, adalet, insanlık için, çocuklarımızın özgür bireyler olarak çağdaş, bağımsız ve güçlü bir Türkiye’de yaşamaları için referandumda “Hayır” kampanyasında birlikte çalışalım” çağrısı yaptı.
Söz konusu sivil toplum örgütlerinin temsilcileri 9 Şubat Perşembe akşamı Stoke Newington’daki İstanbul Restaurantta düzenledikleri toplantıda, Türkiye’de yapılacak anayasa değişikliği referandumunda “Hayır” kampanyası için birlikte çalışmayı kararlaştırdılar.
Britanya Hayır Platformu’na destek veren sivil toplum örgütleri şunlar:
Anadolu Kültür Merkezi, Anadolu Arkadaşlık Grubu, Avrupa Engelliler Derneği, Bizim Kadınlar Grubu, CHP Birliği İngiltere, Hoş Seda Kültür ve Sanat Merkezi, İkinci Bahar Derneği, İngiltere Atatürkçü Düşünce Derneği, İngiltere Türk Öğretmenler Derneği, İngiltere Türkleri Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği, İngiltere’deki Egeli Aileler Grubu, Londra Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği, Nurhak Derneği, Türkiye Gençlik Birliği, Uluslararası Türk Kadınları Derneği, Vatan Partisi İngiltere Temsilciliği.
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu: “Özgürlükçü, çoğulcu Cumhuriyet istiyoruz”
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, yayınladığı bir açıklamayla, Türkiye’de yapılacak olası bir referandumla getirilmek istenen başkanlık sistemine ‘Hayır’ diyeceklerini bildirdi.
“Demokratik, Laik, Özgürlükçü ve Çoğulcu bir Cumhuriyet istiyoruz” vurgusunun yapıldığı açıklamada şöyle denildi:
“Ülke olarak, darbe dönemleri sonrasında bile parlamenter sisteme dönmek zorunda kalan darbecilerden daha geri anlayışa sahip bir teklifle sınanıyoruz. Yapılmak istenen sıradan bir anayasa değişikliği değil, bir rejim değişikliğidir.
“Ülkenin bir tek kişi tarafından süresiz Olağanüstü Hal, Sıkıyönetim ve Kanun Hükmünde Kararnamelerle yönetilmesine imkan tanınmasıdır. Bir kişinin neredeyse denetimsiz bir biçimde etkin olduğu bir rejim önerilmektedir.
“Tüm gelişmiş ülkelerde kuvvetler ayrılığı ilkesi ve denetleme mekanizmaları güçlendirilirken, toplumsal gerilimin her geçen gün yükseldiği ülkemizde, bizi bir arada tutan son kolonların göz göre göre dinamitlenmesine razı değiliz. Korkunun hayatın bir parçası olduğu, haksızlıklara karşı ses çıkaramayan, daha kötüsü aldırış etmeyen bir toplum yaratma çabalarını görmezden gelmeyeceğiz.
“Mesele tek bir kişinin başkan olması meselesi de değildir. ‘Tek adamlı’ bir yönetim şeklinin ülkeye hakim kılınmasıdır. Biatın, baskının, susmanın-susturulmanın bu halkın kaderi olarak ilan edilmesine itirazımız var. Ölmenin-öldürmenin, savaşın ve geleceğimizin bir kişinin iki dudağı arasına sıkıştırılmasına karşıyız. Libya, Irak, Suriye ve Mısır gibi ülkelerle aynı kaderi paylaşmamak adına bugünden sesimizi yükseltiyoruz.
“Tıpkı Osmanlı’nın son döneminde olduğu gibi yasama ve denetleme yetkisi elinden alınmış göstermelik bir ‘saray’ meclisine ‘Hayır’ diyoruz. Daha önemlisi ‘Saraydan yönetilen bir Türkiye’ye Hayır’ diyoruz. Olası bir referandumda getirilmek istenen başkanlık sistemine ‘Hayır’ diyoruz…
“Demokratik, Laik, Özgürlükçü ve Çoğulcu bir Cumhuriyet istiyoruz.”