Mahkemenin sürpriz Ankara Anlaşması kararını Home Office’e sorduk

İngiltere’de bir yüksek mahkemenin aldığı karar Ankara Anlaşması başvurusu yapan Türk vatandaşları arasında büyük bir tedirginliğe neden oldu.

Haber Gazetesi’ne açıklamada bulunan İngiltere İçişleri Bakanlığı Home Office Türk vatandaşlarının Ankara Anlaşması kaynaklı süresiz oturum başvurularının askıya alındığını ve belirtilen 6 aylık süre içerisinde sonuçlandırılamayacağını duyurdu.

Bazı başvuru sahiplerine de bu yönde mektup gönderen Home Office yetkilileri, erken seçim sürecinde olunduğu için detaylı bir yorumda bulunamayacaklarını, ancak Yüksek Mahkeme’nin kararının iç hukuka uygulanması konusunda görüş beklenildiğini kaydetti.

Söz konusu uygulamalara 8 Mart tarihli ve Göçmenlik Yüksek Mahkemesi Başkanı (the Upper Tribunal Immigration and Asylum Chamber) Başkanı Hakim Bernard McCloskey imzasını taşıyan karar yol açtı.

Hacer Aydoğdu isimli bir çocuk annesi Türk vatandaşının süresiz oturum(Indefinite Leave to Remain) başvurusunu değerlendiren Yüksek Mahkeme, Ankara Anlaşması’nın Türk vatandaşlarına serbest ticaret hakkı vermesinin anlaşılır olmakla birlikte, süresiz oturum ve eşe bağlı olarak aile fertlerine de vize ve süresiz oturum hakkı verilmesini gerektirmediği savunuldu.

Kararı değerlendirmeye alan Home Office, Ankara Anlaşması süresiz oturum başvurularını beklemeye alırken, Yüksek Mahkeme kararının uygulanması halinde Türk vatandaşları söz konusu anlaşma kapsamında oturum izni alabilecek ancak süresiz oturum ve vatandaşlık başvurusundan muaf tutulabilecekler.

Muhafazakar Parti Southgate Milletvekili adayı David Burrowes

Haber Gazetesi’ne konuşan Muhafazakar Parti Southgate Milletvekili adayı David Burrowes, mahkeme kararının kendisi açısından sürpriz olduğunu belirtti. Burrowes, Türk vatandaşlarının İngiltere ekonomisine katkı sunarak ticari faaliyetlerde bulunabilmeleri haklarının korunması için mücadele edeceğini kaydetti.

İngiltere’nin AB’den çıkması halinde Türk vatandaşları için Ankara Anlaşması’nın korunması veya yerine benzer bir anlaşmanın ikame edilmesi konusunda girişimlerde bulunduğunu hatırlatan Burrowes, 8 Haziran’da yapılacak seçimlerin ardından Home Office ve hükümet nezdinde bu konuda girişimlerini sürdüreceğini taahhüt etti.

Kararı değerlendiren CSS & Co Hukuk Firması sahibi Ahmet Engin, mahkeme kararının Ankara Anlaşması başvurularının sonu olarak görülmemesi gerektiğini vurguladı.

“Karar ilk kez veya vizelerinin uzatılması için başvuru yapılmasını engellemiyor” diyen Engin, kararın süresiz oturum başvurusunda bulunan ve ailelerini getirmek isteyen başvuru sahiplerini etkileyeceğine işaret etti.

16 yıldır Türk vatandaşlarının gündeminde

Ankara Anlaşması olarak bilinen ‘Avrupa Toplulukları Ekonomik Sözleşmesi’ kapsamında vize başvuruları süreci ilk kez Abdulnasır Savaş isimli Türk vatandaşının başvurusu ile başlamıştı.

Dört Suriyeli’nin başvurusunu değerlendiren hukukçuyu, ‘Gerçeği söylemeye cesaret eden Yargıç’ olarak duyuran  gazete, McCloskey’nin Calais kampında kalan mültecilerin önemli bir bölümünün aslında ekonomik koşullar nedeni ile İngiltere’ye gelmek istediği yönündeki değerlendirmesine çok sayıda Muhafazakar politikacının da destek verdiğini vurgulamıştı.

1984 bir aylık vize ile girdiği İngiltere’de kalmayı sürdüren ve yedi yılın ardından oturum ve çalışma izni için başvuran Savaş’ın başvuru ve itirazları, Home Office ve mahkemeler tarafından reddedilmiş; Savaş’ın avukatları  davayı Avrupa Adalet Divanı’na taşımıştı.

Uzun bir aradan sonra 11 Mayıs 2000 tarihinde kararını açıklayan Adalet Divanı,  Türk vatandaşlarının, İngiltere’nin 1973 yılında taraf olduğu Ankara Anlaşması kapsamında iş kurabilmeleri ve yerleşebilmelerinin önünün açılması konusundaki kararı yeni bir dönemin başlamasına yol açmıştı.

İngiltere’nin Avrupa Birliği’ne girişi ile birlikte diğer birlik üyesi ülkelerle Türkiye arasında 1963 yılında imzalanan ve İngiltere’nin 1973 tarihli katma protokol ile taraf haline geldiğini belirten Divan, anlaşmada yer alan “Anlaşmaya taraf olan ülkeler, birbirlerine karşı kısıtlamalar getiremezler. İşverenler ve serbest meslek mensupları birlik üyesi ülkeler içerisinde istedikleri yere gidebilirler” maddesinin İngiltere için de bağlayıcılığı olduğuna hükmetmişti.

Binlerce kişiyi yakından ilgilendiren Ankara Anlaşması kapsamındaki vize süreci yaklaşık 2005 yılında yeniden tıkanmış, Home Office yeniden Avrupa Adalet Divanı’na başvurarak,  geçerli herhangi bir vizesi olmadan ülkeye kaçak giriş yapan veya iltica başvuruları reddedildikten sonra İngiltere’de kalmanın yollarını arayan Türk vatandaşlarının Ankara Anlaşması kapsamındaki vize başvurularının reddedilmesi gerektiği konusunda destek istemişti.

Yaklaşık üç yıl süren ve kamuoyunda ‘Tüm ve Darı davaları’ olarak bilinen dosyayı değerlendiren Adalet Divanı, 2007 tarihinde bir kez daha Türk vatandaşlarından yana tavır alarak, İngiltere’nin Ankara Anlaşması’ndan doğan haklarının kısıtlanmasına yönelik taleplerini reddetmişti.

Başvuru sayısı muallak

İngiltere İçişleri Bakanlığı, kamuoyunda Ankara Anlaşması olarak bilinen  European Community Association Agreement (ECAA) vizesi kapsamında oturum alan ve başvuruda bulunan Türk vatandaşlarının sayısına farklı bilgiler veriyor.

Haber gazetesinin en son Mart ayında Bilgi Alma Özgürlüğü çerçevesinde Home Office’den edindiği bilgilere göre Britanya’nın Ankara Anlaşması başvurularını kabul ettiği 2005 senesinden bu yana yapılan başvuru sayısı 36 bin 423 olmuş.

Britanya, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’tan 30 Eylül 2016’a kadar yapılan tüm başvuruları kapsayan istatistiklere göre en fazla başvuru sayısı 5 bin 135 ile 2010 senesinde yapılmış.