Kadınlara ve kız çocuklarına şiddete ‘Yeter’

İngiltere’de hükümet toplumsal cinsiyete dayalı şiddete karşı bir kampanya başlattı.

‘Yeter’ adını taşıyan kampanya kapsamında medya kuruluşları ile kamuya açık alanlarda kamuoyu duyarlılığını arttırmaya yönelik mesajlar yayınlanıyor.

Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik aile içi veya bireysel şiddete maruz kalmalarının önüne geçilmesini amaçlayan hükümet, vatandaşların bu tür olaylara güvenli bir şekilde müdahale etmesini ve yetkili mercileri bilgilendirmesi çağrısında bulunuyor.

Evde, işyerinde veya toplum içinde yaşanabilecek istismar olaylarının sona erdirilmesinde herkesin bir rolü olduğu vurgulanan çağrıda, cinsel veya sözlü taciz; toplu taşıma araçlarında masum kişilerin mahrem görüntülerini rızası olmadan paylaşmak gibi olayların, mağdurların hayatlarında büyük travmalara neden olabileceği belirtildi.

Vatandaşların tanık olduklara olaylara, tehlikeli olabileceğini düşünerek direk müdahele etmek yerine 999’u arayarak polise haber verebilecekleri kaydedilen kampanyada, taciz ve şiddet olaylarına karşı sessiz kalınmaması vurgulanıyor.

‘Yeter’ kampanyası, insanların güvenli bir şekilde bu tür olaylara müdahale etmesine yardımcı olmak için basit yollar öneriyor; örneğin mağdur olduğu düşünülen kişiyle yol tarifi soruyormuş gibi diyalog kurup, tehlikede olup olmadığını anlamak ve gerekli durumlarda güvenlik güçlerini haberdar etmek gibi yöntemler hayat kurtarabilir.

‘Yeter’ kampanyasına destek veren kurumlar arasına yer alan ve aile içi şiddetin önlenmesine yönelik faaliyetlerde bulunan Karma Nirvana isimli vakfın kurucusu Natasha Rattu, vatandaşların hükümetin başlattığı kampanyaya destek olması çağrısında bulundu. İstismar olaylarının herkesin başına gelebileceğine dikkat çeken Rattu, kadınlar ve kız çocuklarına yönelik şiddet olaylarının çok yaygın olduğunu ve olumsuz etkilerinin uzun süreli olabileceğini ifade etti.

‘Yeter’ kampanyasının kamuoyunda farkındalık yaratacağına inandığını belirten aktivist, “Bazılarımız bu tür olaylara tanık oldukları halde kendilerini riske atmamak için müdahele etmekten kaçınıyorlar. Ancak unutmamalıyız ki tanıklar, tacizin gerçekleşmesini engellemede güçlü bir rol oynayabilir ve müdahalenin dramatik veya çatışmacı olması gerekmez. Mağdurlara destek olabileceğimiz ve güvenle yardım edebileceğimiz birçok farklı yollarda var” dedi.