Hobiyle değişen yaşam
Söyleşi: Hülya HABBABE
Şile, İstanbul’un en uzak, aynı zamanda en güzel tatil beldesi diyebileceğim, Karadeniz kıyısındaki küçük bir cennet ilçesi… Bakmayın küçük olduğuna, kendi yüreğinde tam 57 köyü olan bu yer derin ve köklü geçmişe aynı zamanda doğal güzelliğe sahip…
Bundan birkaç ay önce instagramda Şile’nin fotoğraflarını çeken ve çektiği fotoğrafları paylaşan Ahmet Okumuş’la tanıştım.
Aslen Zonguldaklı olup iş için Şile’ye yerleşen Ahmet Okumuş’un fotoğrafa olan ilgisi henüz ortaokul çağlarında başlamış. Aslında her insanın farkında olduğu bir yeteneği vardır. Bunu genellikle çocuk yaşlarda keşfeder, bir de zamanla ortaya çıkan yetenekleri vardır.
Okumuş, İnstagram’da açtığı “Şileyi Sevenler” sayfasında, çektiği Şile fotoğraflarıyla büyük bir kitleye ulaşmayı başarmış ve aslında insanlarca pek bilinmeyen cennetin çok yakınlarında olduğunu vurgulamak istemiş…
Gerçekten de insan, öncelikle bulunduğu yeri ve sahip olduğu değerleri koruyarak dünyamızın daha güzel olmasına katkı sağlayabilir; tıpkı bir Şile aşığı olan Ahmet Okumuş’un yaptığı gibi…
Nasıl başladı Şile maceranız?
1976 Zonguldak doğumluyum. Üniversite’de işletme bölümünü bitirdikten sonra iş için Şile’ye geldim. Benim Şile’yle tanışmam böyle oldu. 16 yıldır burada yaşıyorum. Bir yeri ilk gördüğünüzde benimserseniz, oranın bir bütünü olursunuz. Ben de Şile’yi görür görmez sevdim. Yedi yaşındaki oğlumla bir grup açıp Şile’ye ait görselleri burada paylaşmaya başladık. Resimler çoğaldıkça fark edildik ve dikkatleri üzerimize çekmeyi başardık. Zamanla açtığımız küçük grubu “Şile’yi Sevenler” ismiyle İnstagram’da da kitlemizi genişlettik. Böylelikle küçük bir merak hobiye, bir hobi ise binlerce insana ulaştı.
ŞİLE’NİN SUYUNDAN BİR KEZ İÇEN…
Hep Şile’de mi yaşadınız, yoksa ayrılıklar da oldu mu?
Aslında bir süre sonra Şile’den ayrılmam gerekti… Büyüklerin dediği gibi, ben de bir kere Şile’nin suyundan içmiştim ve ayrı kalmaya dayanamayıp geri döndüm. Şile’nin müthiş mistik yapısı içindeki güçlü enerjisi, gelen kişinin defalarca geri gelmesini sağlıyor.
Açtığınız sayfa için neler diyebilirsiniz? Tamam büyük bir kitleye ulaşıldı ama bu kitlenin Şile’ye karşı düşünceleri size nasıl dönüşler sağladı?
Oğlum 7 yaşından bu yana benimle resim çekiyor ama okul sürecinde derslerinin yoğunluğundan ilgilenemediğinden tek başıma devam ettim. İnsanlardan gerçek anlamda çok güzel dönüşler aldım. Türkiye’nin birçok şehrinde ayrıca yurtdışından hiç tanımadığım insanlarla tanıştım. Bir nevi insanların Şile hakkında merak ettiği sorular olunca anladım ki insanlar keşfetmeyi bunu da en iyi şekilde zorluk çekmeden bilgi alarak yapmak istiyor.
Bunun üzerine belli otel ve mekanlarla iletişime geçerek bizzat kendim gidip görüştüm insanların bilmek istedikleri soruları en iyi şekilde cevaplamaya başladım. Böylelikle Şileyi sevenlerle, Şile’nin mekanları arasında güvenilir bir köprü haline geldim. Konaklama yerlerinin ve kaliteli mekanların reklamlarını alarak küçük çapta tanıtımlarını yaparak hobim ticari bir işe dönüştü.
“BODRUM VE ANTALYA İLE YARIŞIRIZ”
Hiçbir destek almaksızın tamamen kendi inisiyatifinizle Şile’yi insanlara tanıtmak istiyorsunuz; bu uğraşın sizin için gayesi nedir?
Şile benim için küçük bir cennet! Bazı güzellikler saklı kalmamalı, ortaya çıkarılmalı. Zaten gelip gördüğünüz zaman Bodrum’dan, Antalya’dan geri kalan yanı yok; aksine bir Kapadokya kadar saklı geçmişini açığa vuran zenginliği, havası, eşsiz güzelliğiyle insanları adeta büyülüyor.
Şile’yi seven biri olarak fark edilmesini sağlamak için neler yapılmalı? Gelen ziyaretçilerin dışında, içinde barındırdığı kendi halkı için neler diyebilirsiniz?
Şile üç aylık yaz sezonunda hareketli; geriye kalan dokuz ay yarı sessizdir. Yani eğer yapılırsa, ki zor değil bu, güzelliğin üç ayda kalmaması, bütün yıl boyunca insanları ağırlayabilecek potansiyel kazandırılmalı. Kendi emeği olan ‘Şile bezi’ hala günümüzde el tezgahlarından pamuk ipliğinden dokunan Şile’ye has olan bu kumaş tüm dünyaya tanıtılmalı…
FESTİVALLERİ VE KUMSALLARI İLE EŞSİZ
Eşsiz sahil şeridi, henüz doğallığını kaybetmemiş 57 köyün varlığının bilinmesi, kendine has evleri, köylerde bulunan hamamları, kilise kalıntıları, kumsalları ve plajları, her yıl yapılan sanat kültür etkinlikleri, festivalleri ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu açıklamaya yeter.
Ben artık kendimi Şileli görüyorum; ne eksik, ne fazla olması gereken buydu. Şile keşfedilmemiş bir cennet adeta ve fark edilmeyi hak ediyor. Gerek yüzyıllık feneri, gerek tarihi kulesi ile diğer güzelliklerinin ortaya çıkarılması benim ve Şile halkının görevidir.
Büyük bir kitleye ulaşmayı başardıktan sonraki hedefiniz nedir?
Öncelikle Şile’nin güzelliklerini fotoğraflamaya devam edeceğim. İleride Şile ve köylerinin fotoğraflarından oluşan arşivimi bir kitapta toplayıp, Şile’ye olan derin sevgimin bir hatırası olarak geleceğe bırakmak istiyorum.