Etnomüzikolog Wozniak ile Türk Müziğinin derinliklerine yolculuk
Londra Yunus Emre Enstitüsü, 5 Aralık 2024 Perşembe akşamı etnomüzikolog ve keman virtüözü Audrey Wozniak’ı özel bir etkinlikte ağırladı. Bu etkinlik, sadece bir konser değil, Türk müziğinin zenginliğini keşfetmek ve kültürel bağları güçlendirmek adına eşsiz bir fırsat sundu. Akademisyenlerden müzikseverlere kadar geniş bir katılımcı kitlesi, sanatın birleştirici gücünü ve Türk müziğinin derinliklerini keşfetmek için bir araya geldi.
Etkinliğin odak noktalarından biri, Türk müziğinin yüzyıllardır süregelen “meşk geleneği” oldu. Bu gelenek, müziğin sözlü aktarım yöntemi olarak katılımcılara derin bir müzikal yolculuk sundu. Audrey Wozniak, konser boyunca Türk klasik ve halk müziğinden seçilen eserlerle dinleyicilere unutulmaz bir performans sergiledi. Konserin başlangıcını, enerjik ritimleri ve karmaşık yapısıyla dikkat çeken Nikriz Sirto ile yaptı. Ardından, Mesut Cemil’in “Nihavend Saz Semaisi” ve “Muhayyer Kürdi Saz Semaisi” gibi eserleriyle Türk müziğinin mikrotonal ve ritmik zenginliklerini dinleyicilere aktardı.
Gecenin unutulmaz anlarından biri, Fikrimin İnce Gülü eserinin dinleyiciler tarafından hep bir ağızdan seslendirilmesiydi. Bu sevilen melodi, salonda sıcak ve birleştirici bir atmosfer yaratırken, Audrey Wozniak konseri enerjik bir şekilde Çeçen Kızı ile sonlandırarak, dinleyicilerine coşkulu bir final sundu. Türk müziğinin dinamik ruhu bu özel akşamda en güzel şekilde kutlanmış oldu.
Wozniak, performansı sırasında Türk müziğinin inceliklerini kendine has yorumuyla sundu. Batı müziği eğitimi almış bir müzisyen olarak, yaklaşık on yıl süren meşk pratiği sırasında, hem teknik becerilerini geliştirdi hem de müziğe bakış açısını dönüştürdü. Bu süreçte, Türk müziğinin mikrotonal yapısını kavramanın zorluklarını ve bu kültürel yolculuğun ona kattığı derinliği dinleyicilerle paylaştı. Wozniak, Batı müziği ve Türk müziği arasındaki geçişin kendisine sadece teknik açıdan değil, kültürel ve sanatsal anlamda da büyük bir dönüşüm sağladığını ifade etti.
Etkinlik, sadece müzikle değil, aynı zamanda Wozniak’ın kişisel deneyimleriyle de zenginleşti. Batı müziğiyle yetişmiş kulaklarının Türk müziğinin mikrotonal melodilerini doğru bir şekilde algılamaya ve icra etmeye nasıl alıştığını anlatırken, müziğin kişisel dönüşümdeki rolünü derinlemesine ele aldı. Bu, katılımcılara müziğin yalnızca teknik bir beceri değil, aynı zamanda kültürel bir anlayış ve kişisel bir yolculuk aracı olduğunu hatırlattı.
Performansın ardından düzenlenen soru-cevap oturumu, etkinliğe ayrı bir zenginlik kattı. Dinleyiciler, Wozniak’a mikrotonal müzikten Türk makam sisteminin ifade gücüne kadar pek çok konuda sorular yöneltti. Wozniak, verdiği detaylı ve samimi cevaplarla, müzikal bilgisinin yanı sıra Türkiye’de edindiği deneyimlerle de dinleyicilerin takdirini kazandı. Onun müzik aracılığıyla farklı kültürleri anlama yaklaşımı, kültürel diyaloğun önemini bir kez daha vurguladı.
Bu etkinlik, yalnızca bir konserin ötesinde, müziğin dönüştürücü ve birleştirici gücünü kutlayan özel bir deneyim oldu. Audrey Wozniak’ın performansı ve içten anlatımı, katılımcılarda derin bir iz bıraktı. Etkinlik sonunda, katılımcılar sadece bir müzik dinletisine katılmamış, aynı zamanda Türk müziğinin zengin mirasını, sanatın sınırları aşan gücünü ve kültürler arası diyaloğun önemini bir kez daha hatırlamış oldu. Audrey Wozniak’ın bu unutulmaz performansı, Türk müziğinin evrensel bir dil olduğunu ve bu dilin tüm dünyaya söyleyecek çok şeyi olduğunu bir kez daha kanıtladı.
AUDREY WOZNIAK HAKKINDA
Audrey Wozniak, altı yaşında, dünyaca ünlü keman virtüözü Itzhak Perlman’ı çocuk televizyon programı Sesame Street’te izledikten sonra keman çalmaya başladı. Batı klasik müziğinde yıllarca süren formal eğitimin ardından, prestijli Thomas J. Watson Bursu’nu kazandı ve Türkiye, Çin ve Endonezya’da müzik üstatlarıyla bir yıl boyunca çalıştı. O zamandan beri, dünyanın dört bir yanından farklı tarzları ve gelenekleri birleştiren sınırları aşan bir sanatçı olarak öne çıktı. Grammy Ödüllü birçok topluluk ve sanatçıyla birlikte 12’den fazla ülkede sahne aldı. Audrey’nin işbirlikleri, yenilikçi çağdaş klasik müzikten, mikrotonalite ve doğaçlamanın öne çıktığı geleneksel Osmanlı ve Türk klasik müziği icralarına kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Türkiye ile ilgili müzikal ve kültürel içerikleri paylaştığı popüler bir Instagram hesabı (@audreywoz) bulunuyor ve Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) için hazırladığı “Türkiye’yi Dinliyorum” adlı müzikal bir gezi belgesel serisinin sunucusu ve yaratıcısı olarak görev almayı dört gözle bekliyor. Audrey, aynı zamanda disiplinlerarası bir akademisyen olarak dikkat çekiyor. Harvard Üniversitesi’nden Etnomüzikoloji alanında doktora derecesine sahip olan Audrey, birçok akademik burs kazandı, hakemli akademik araştırmalar yayımladı ve belgeseller, podcastler ve araştırma enstitüleri için uzman olarak görev yaptı. Hem müzikal çalışmaları hem de akademik yaklaşımı, topluluk, ses ve mekân kavramlarını yeniden yorumlamaya davet eden kültürler arası yenilikçi deneyimlerle izleyicilere ilham veriyor.