9. Alevi Festivali- Park Şenliği’nin açılışında yaptığı konuşmada önemli mesajlar veren İAKM ve Cemevi Başkanı Kadir Yürük, “Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın Alevi toplumunun örgütlenmekten başka çaresi yok. Avrupa’da ve Türkiye’de yaşayan Aleviler olarak yapmamız gereken; tek bir vücut halinde ortak hareket etmek. Bu bir gemi. Ya bu gemiyi yüzdüreceğiz ya da hep birlikte karanlık sulara batacağız” dedi.
Britanya’da Alevi kültürünü tanıtmak amacıyla İngiltere Alevi Kültür Merkezi (İAKM) ve Cemevi tarafından dokuzuncusu düzenlenen Alevi Festivali, 2 Haziran Pazar günü Hackney Downs Park’ta gerçekleştirilen Park Şenliği ile sona erdi.
20 binden fazla kişinin katılımı ve yeni nesillerin büyük ilgisiyle, tam anlamıyla bir şölene dönüşen etkinliğe, Britanya ile Avrupa’nın dört bir yanından ziyaretçiler geldi. Festivalin bu yıl ki ana teması, Hallac-ı Mansur’un ‘Enel Hak’ düşüncesi oldu.
Gün boyu geleneksel lezzetler eşliğinde dost, akraba ve hemşeri buluşmasına sahne olan Park Şenliği’nde renkli görüntüler oluştu. BAF ve yöre dernekleri ile gönüllülerin tam destek verdiği Park Şenliği’nde sahne alan; Arzu Şahin, Can Gox, Grup Pinhani, Mehmet-Selen Tek, Deste Günaydın ve Nefes, müzik ziyafeti çektiler.
“ALEVİLER OLARAK YAPMAMIZ GEREKEN…”
Park Şenliği’nin açılışında yaptığı konuşmada; Alevi Festivali’nin gerçekleşmesinde emek veren herkese teşekkür eden İAKM ve Cemevi Başkanı Kadir Yürük, geleneksel hale gelen ve Alevi toplumunu dış dünyaya yansıtan bir nevi ayna olan etkinliğin, dünyanın her yerinden büyük bir ilgiyle takip edildiğini anlattı.
Türkiye’de yaşayan Alevilerin son dönemde çok sıkı bir dönemden geçtiğini söyleyen Yürük, “Avrupa’da yaşasak da aklımız ve vicdanımız ülkemizde gelişen olaylarda. Sol yanımız oraya karşı bizi daha duyarlı olmaya ve sahiplenmeye itiyor. Aleviler üzerinde artan baskıyı görüyor ve izliyoruz. Avrupa’da ve Türkiye’de yaşayan Aleviler olarak yapmamız gereken; tek bir vücut halinde ortak hareket etmektir. Bu bir gemi. Ya bu gemiyi hep birlikte yüzdüreceğiz, ya da hep birlikte karanlık sulara batacağız. Karar sizlerin ve bizlerin, yani hepimizin” dedi.
“MÜCADELEMİZİ ORTAKLAŞTIRMALIYIZ”
Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın Alevi toplumunun örgütlenmekten başka çaresi olmadığını belirten Yürük, “Unutmayalım ki örgütlü toplumlara karşı yapılan hiçbir saldırı başarılı olamamıştır. Örgütlü olmak ister inanç boyutunda olsun ister farklı siyasi çizgide olsun, değerlidir ve ortak mücadelemize katkı sunar. Bu; inanç boyutunda, siyasal veya sendikal zeminde olur, fark etmez. Aydınlık günler için, iktidarlar tarafından ötekileştirilen, temel hak ve hürriyetleri dahi yok sayılan tüm kesimlerle birlikte hareket etmeli, mücadelemizi ortaklaştırmalıyız” diye konuştu.
“DERGAHLARIMIZA SAHİP ÇIKALIM”
Wood Green bölgesinde bulunan, Avrupa’nın en büyük, kapsamlı ve işlevsel dergahını, toplumun büyük desteğiyle tamamladıklarını da hatırlatan Kadir Yürük, şunları söyledi:
“Dergahımızı, omuz omuza vererek ve bir arı gibi çalışarak bitirdik. Değerli canlar, sizlerden beklentimiz; Dergahlarımıza sahip çıkalım, inancımıza sahip çıkalım. Unutmayalım ki; dergahımız gençlerimizin yetişeceği okuldur. Gençlerimize yolu, erkanı, ehli kişilerle öğretelim. Onları iyi bireyler olarak yetiştirmek için el ele verelim, onların sıkıntıları, dertleri ile ilgilenelim. ‘Ben’ değil ‘biz’ olalım.”
“ALEVİLER VARDIR, ALEVİLİK HAKTIR”
Britanya Alevi Federasyonu Başkanı İsrafil Erbil de, “Britanya’nın dört bir yanında festivallerimiz oluyor. Aleviler vardır, Alevilik haktır. Toplumumuzdan en büyük isteğimiz, okullarda başlatılmış olan Alevilik derslerine çocuklarının kaydını yaptırmalarıdır. Biz Alevi milliyetçiliği yapmak için değil, dünyaya barış bırakmak, barış mirası bırakmak için çalışıyor ve Alevi inancına hizmet ediyoruz” dedi.
“BU İŞ YAKARAK, İNKAR EDEREK ÇÖZÜLEMEZ”
Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Başkanı Hüseyin Mat ise, Hallac-ı Mansur felsefesinin yüzyıllar sonra da aynı şekilde devam ettiğine vurgu yaptı ve Alevi toplumuna yönelik baskı ve asimilasyoncu anlayışa sert sözlerle karşılık verdi.
Mat, “Bizi yok sayanlar, inkar edenler, her türlü baskıyı, asimilasyon politikalarını sonuna kadar uygulayanlar, bu festivalimizde bir kez daha gördüler ki, bu iş yakarak, inkar ederek, derisini yüzerek çözülmeyecek. Dünyadaki bütün inançlar, etnik kimlikler özgür olana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Bizim hak mücadelemiz, sadece kendimiz için değil tüm insanlık içindir.
“HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK”
Avrupa ülkelerinde büyük işler başardık. Okullarda Alevilik dersleri okutulmaya başladı, cemevleri ibadethane, Alevilik ise bir inanç olarak Avrupa’da kabul edildi. Ancak Aleviliğin köklerinin olduğu topraklarda, Türkiye’de dergahlarımız hala işgal altında. Halen Aleviler zorunlu din dersleriyle asimile ediliyor. Türkiye’de bütün azınlıklar hala inkar ediliyor ve zulme maruz kalıyor. Ancak biz her türlü olumsuzluğa karşı umudumuzu koruyoruz. Bir gün ‘her şey çok güzel olacak’, ancak o gün çok uzak olmayacak” diye konuştu.
Bu habere Facebook üzerinden ulaşmak için BURAYI ziyaret edebilirsiniz.