Home AKTUEL Glikoz insanın en temel enerji kaynaklarından biri; ancak…

Glikoz insanın en temel enerji kaynaklarından biri; ancak…

SHARE
Detoks ve Sağlıklı Yaşam Danışmanı Fadime Derin, "Hayattan tam anlamıyla zevk almak için glikoz önemli" diyor.

Fadime DERİN (Detoks ve Sağlıklı Yaşam Danışmanı)

Glikoz, vücudumuzun temel enerji kaynaklarından biridir. Beyin ve sinir sistemi hücreleri dahil vücudun enerji üretimi için glikoza ihtiyacı vardır. Glikoz değerleri dengeli ise vücut normal işleyişini sürdürür. Normal değil ise sistem bozulmaya başlar.

Sağlığımızda gezinmek bazen dünyaya bakmak gibi geliyor bana. Bir ülkeden başka bir ülkeye giderken ve koltuğumuzda giderken bir uçağın kokpiti görme imkanımız olursa; kokpiti çok karmaşık görüyoruz her yerde düğmeler, ekranlar, kadranlar, kollar, yanıp sönen ışıklar, düğmeler, anahtarlar… Solda düğmeler, sağda düğmeler, tavanda düğmeler vardır. Aynı vücudumuzda bizi uyaran sinyaller veren ağrılar gibi…

Sonrasında koltuğumuza oturup pilotlara minnettarlık duyarak uzağa bakıyoruz ne yaptıklarını bilmeden uçan yolcularız, tek umursadığımız şey uçağın havada kalıp kalmayacağıdır.  Aynı ertesi güne uyanıp uyanamayacağımız gibi düşünebilirsiniz ve görüyoruz ki bizler kendi vücutlarımızın pilotlarıyız.

Bizler her gün nasıl hissetmek istediğimizi biliyoruz. Güne uyanmak istiyoruz, gülümseyerek, enerjik ve heyecanlı hissederek devam etmek istiyoruz. Biz acı çekmemek için adımımızı sağlam atmak istiyoruz ve yine biz sevdiklerimizle kaliteli zaman geçirmek, pozitif hissetmek ve minnettar olmak istiyoruz. Ancak oraya nasıl gideceğimizi bilmek zor olabilir. Hayatımızdaki tüm düğmeler tarafından boğulmuş durumdayız. Peki ne yapmalıyız? Nereden başlamak lazım? Pilot koltuğuna oturarak başlıyabiliriz…

Glikozla başlamalıyız. Glikoz bizim en önemli yaşam belirtimiz diyebilir miyiz? Çünkü öğrenilmesi en kolay, anında nasıl hissettiğimizi etkiler. Açlığımızı ve ruh halimizi etkiler. Glikoz seviyelerimiz dengede değilse, kokpitte bir haraket başlar, ışıklar yanıp söner. Vücudumuz kilo alır, hormonlarımız çıldırır, kendimizi yorgun hissederiz, canımız şeker çeker, cildimiz bozulur ve kalbimiz acı çeker. Tıp 2 diyabete gittikçe daha çok yaklaşırız.

Eğer vücudumuz bir uçak olsaydı belirtiler, sinyaller hemen ortaya çıkar, kontrolden çıkmış bir makinenin güçlü bir şekilde monitörü herşeyi gösteriyor olurdu, bir çarpışmayı önlemek için bir şeyi düzeltmemiz gerektiğini bize haber verirdi. İdeal seyir moduna geri döndüğümüzde ve iniş gerçekleştiğinde hemen tamir ettirilip sorunun kaynağı bulunamadan asla yeniden uçuşuna izin verilmezdi.  Bizim de vücudumuzdaki glikozu düzeltmemiz, tamir etmemiz gerekiyor. Hemen kendimizi iyileştirme sürecine koymamız ve gerekli tüm bakımları yapmamız gereklidir. Peki bu tamir nerede gerçekleşir?

Yakın tarihli bir araştırmada Amerikalı insanların sadece yüzde 12’sinin metabolik olarak sağlıklı olduğu yani sadece yüzde 12 Amerikalının mükemmel işleyen bir vücudu olduğu açıklanmış. Bizler biliyoruz ki metabolik sağlık ve glikoz seviyeler her yerde daha da kötüye gidiyor. Muhtemelen sen ve sana en yakın 10 kişiden 9’u şeker kullanıyor ve her gün muhteşem lezzetli tatlılardan yiyor, bilmeden “rollercoaster” biniyoruz hep birlikte ya da bile bile lades diyoruz.

İyileşmek ve hayattan tam anlamı ile zevk almak için ise glikozu tamir etmek ile başlamak lazım. Siz de glikoz, olup olmadığını öğrenmek için kendinize sormanız gereken bazı sorular vardır:

Bir doktor tarafından, size kilo vermeniz gerekiyor tavsiyesi verildi mi?

Kilo vermeye çalışıyorsunuz ama zorlanıyor musunuz?

Bel bölgeniz (veya pantolon bedeniniz) genişliyor mu?

Gün boyunca açlık sancıları çekiyor musunuz?

Aç olduğunuzda sinirleniyor musunuz ?

Her saat bir şeyler yemek istiyor musunuz ?

Sürekli olarak tatlı yemek istiyor musunuz?

Kahvaltıdan sonra ve öğleden sonra kendinizi uykulu hissediyor musunuz?

Kendinizi titrek, sersemlemiş hissediyor musunuz?

Kendinizi sürekli yorgun hissediyor musunuz?

Uyanık kalmak için, kahveye ihtiyaç duyuyor musunuz?

Uykuya dalmakta zorluk çekiyor musunuz?

Kalp çarpıntılarınız var mı ?

Durduğunuz yerde enerji çökmeleri yasıyor musunuz?

Gün içerisinde ter, mide bulantısı yaşıyor musunuz?

Akne, iltihap veya başka bir rahatsızlığınız var mı?

Anksiyete, depresyon veya ruh hali bozukluğu yaşıyor musunuz?

Sık sık soğuk algınlığına yakalanır mısınız?

Asit reflü veya gastrit yaşıyor musunuz?

Glikoz seviyenizin düşük olduğu söylendi mi?

İnsülin direnciniz var mı?

Bu liste uzar gider… Bizim önce kendi vücudumuzun pilotu olmamız lazım. Bizler vücudumuzun dünyasıyız ve içeride herşeyin düzgün çalışmasını istiyorsak başarılı birer pilot olmalıyız. Asla hiçbir şey için geç değil. Nefes almayı başarıyorsak kokpite geçip kontrolü ele almamız gerekiyor. Bizlere küçük önemsiz gibi görünen her sinyali dikkate alıp, gerekeni yapmamız gerekiyor.

Sağlıklı yaşamaya mutfağınızdan başlayın. Çocuklar yiyor bir şey olmaz demeyin. Unutmayın geleceğin pilotlarını yetiştiriyorsunuz. Sağlıklı beslenmek bizim en doğal hakkımız.  Yüzde 75, yüzde 25 kuralının dışına çıkmayın. Yüzde 75 sağlıklı beslendiğinizde yüzde 25 ne yediğinizin bir önemi kalmıyor ve uçak gitmek istediğiniz yere sizi güvenli bir şekilde götürebilir.