Gönül VALİYEVA (Spor ve Sağlıklı Yaşam Danışmanı)
2021 bekleniyorken, hepimiz aşırı temkinliyiz plan yapmakta… Yine de yaşamaktan, hayattan keyif almaktan yeni normlar içinde devam etmemiz gerekiyor. Pandemi, spor yapmama ve sağlıksız beslenme stereotipini yarattı. Fakat artık insanlar fiziksel görünüm bir kenara, vücutlarında ağrılar da hissetmeye başladılar. Beklentilere göre 2021 spordan, beslenmeye sağlık trendlerinde patlamanın yaşanacağı bir sene olacak.
Siz de artık 2020’nin ağırlığını üstünüzden atmak istiyorsanız aşağıdaki maddeler size yardımcı olmakla kalmayacak, aynı zamanda 2021’e daha aktif, yenilenmiş ve daha pozitif girmenizi sağlayacak.
*Her sabah 800 ml (2 büyük bardak) alkali su içelim. Gece uyumadan da 1 bardak. (instagram profilimde nasıl alkali yapılacağını öne çıkarılanlara ekledim) Tabii düzenli su içme alışkanlığı olmayanlar daha az miktarla başlamalılar. Yemeklerden 1 saat önce ve sonra su içmeyin.
*En ağır öğünümüzü (protein, karbonhidrat çoksa o öğünde) 12:00 ile 03:00 arasında yiyelim.
*Kahve ve siyah çayı azaltalım. Ben günde 1 fincan sade filtre kahve içiyorum ve siyah çay tüketmiyorum. Bitki çayları, altın süt, kakaolu süt, kombucha v.b alternatiflere de şans tanıyalım. Bitki çaylarını günde 3-4 bardaktan fazla tüketmeyelim (siyah çay da bitki çayı).
*Ananas, elma, greyfurt, kiwi, limon, nar gibi meyveler güzel bir vücuda sahip olmak istiyorsanız muhteşem. Sadece saat 04:00’e kadar yiyin. O saatten sonra şeker olarak vücudunuzda depolanma artıyor.
*Ünlü bir profesör günlük öğününüzün yüzde 80’i sebze ise geri kalanında ne yediğinizin önemi yok demişti. Kesinlikle bu kurala uyun.
*Akşam saat 06:00’da çorba veya pişmiş sebze ile günün yemek işlemini kapatın.
*Yediklerimize dikkat ederken, hareket etmezsek verdiğimiz kilonun ¼’ü kaslardan gider. Bu yüzden egzersizi hayatımızın parçası yapmamız lazım. Bir çok online ders varken hepsini deneyin, hangisi sizi motive edip, daha çok işe yaradığını hissediyorsanız ona devam edin.
*En güzel yağ yakıcı egzersiz yüzde 80 tempoyla (yani nabzının arttığı ama konuşabilecek seviyede olmak) yürümektir. Dünya sağlık örgütü minimum 10.000 adım sınırı koymuştur. 12.500 ve üstü ise aktif yaşam kabul edilmektedir. Hava soğuk asla çıkıp yürüyemem mi diyorsunuz Youtube’da Leslie yazarak, çıkan video ile evde yürüyüş yapabilirsiniz. Ayrıca hem yürüyeyim, hem adımlarım birilerine yardım etsin derseniz Help Steps, Charity Miles gibi uygulamalar ile adımlarınızı bağışlayabilir, böylece iyilik de yapabilirsiniz.
*Fakat yürümek yeterli değildir. Çünkü kaslarımızı korumak için kuvvet egzersizlerini de antrenman programımıza dahil etmemiz ve kondisyon, denge, vücut açıklığı, esneklik, enerji, motivasyon kazanmak için de çeşitli egzersizleri yapmamız gerekiyor. Dış güzellik konusuna girmiyorum bile…
*Yoga ve pilatesi size esneklik, denge kazandırması için, Barrefit ve HIIT gibi yüksek yoğunluklu egzersizleri de kas kütlesi kazanmak ve kondisyonunuzu yükseltmek, daha iyi yağ yakmak için tercih edebilirsiniz.
*Biraz da güzellik… Yüzünüzü temizleyerek uyuyun ve hem yüz hem göz çevresi kremlerinizi eksik etmeyin… Hazır böyle tümden kendinize bakmaya karar vermişseniz, neden cildimizi işin dışında tutalım ki? Yüz egzersizleri, cildimizde eksilen kolojeni yerine koymak için kolojen takviyeleri de bize destek olacaktır. Kolajende tip 2’nin kıkırdak ve kemik için, tip 1 ve 3’ün ise cilt, tırnak, saç için olduğunu belirteyim, eczaneden ona göre isteyin.
*Son belki de asıl önemlisi zihnimiz ve ruhumuz… Bu dönemde çokça korku yaşadık. Aslında içimizdeki korkunun ne kadar güçlü olduğunu fark ettik. Fark etmek, asıl önemli olan bu… Kendimizin farkına varmak, davranışlarımızın, düşüncelerimizin, ruh halimizin, ne istediğimiz, ne istemediğimizin farkına varmak ve fark etmediysek bile şu an yine karantina başlamışken kendimizle yüzleşmenin tam zamanı…
Çünkü her şeyin seçim olduğunu da fark ettiğimizde değişim de başlıyor. Sağlıklı bir yaşam istiyorsak, sağlıklı seçimler yapmak zorundayız ve siz kendiniz için sağlıklı olanı seçmezseniz, sizin için seçileni yaşamaya mecbursunuz.
2020’ye veda etmeye hazırlanıyorken, Bali seyahatimde Lempuyang Tapınağı girişinde karşılaştığım cümle ile yazımı bitirmek istiyorum: “Düşünce ve dilini pozitif tut.”
