Türk lirasının yabancı para birimleri karşısındaki değer kaybı Temmuz 2018 yılında yaşanan Rahip Brunson krizinden bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Dolar ve Euro TL karşısında son bir yılın en yüksek seviyelerine ulaşırken 1 Sterlin 8,50 TL seviyesini aştı. Türk Lirası’ndaki değer kaybı, Dolar 6,90, Euro ise 7,50 TL seviyeleri ile yükselişini sürdürdü.
Döviz kurundaki artış, ihracatının önemli bölümünü Avrupa ülkelerine yapan özel sektörde kaygı yaratırken, Dolar ve Sterlin’deki artışlar hammadde ihtiyacının önemli bir bölümünü ithal eden Türk firmalarını da zora sokuyor.
Türk Lirası’nın değer kaybı, döviz ile borçlanan Türk şirketlerinin borç yükünü de giderek artırıyor. Merkez Bankası’nın verilerine göre, Borçlu bazında incelendiğinde, tamamı kamu bankalarından oluşan kamu sektörünün kısa vadeli borcu 2019 yıl sonuna göre yüzde 7,7 oranında artarak 23,4 milyar ABD dolarına ulaşırken, özel sektörün kısa vadeli dış borcu yüzde 1,8 oranında azalarak 91,7 milyar ABD doları oldu.
2020 Ocak sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku, 172,3 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleşti. Söz konusu stokun 18,8 milyar ABD dolarlık kısmı, Türkiye’de yerleşik bankaların ve özel sektörün yurt dışı şubeleri ile iştiraklere olan borçlarından oluşuyor. Borçlu bazında değerlendirildiğinde, toplam stok içinde kamu sektörünün yüzde 18,6, Merkez Bankası’nın yüzde 4,9, özel sektörün ise yüzde 76,5 oranında paya sahip olduğu gözleniyor.